Bilgi,paylaştıkça çoğalır...

Hoşgeldiniz.Sitemizden daha iyi yararlanabilmek için lütfen üye olunuz...Sitemiz yeni kurulmuş olup,paylaşımlarınızı beklemektedir...

Admin.

Join the forum, it's quick and easy

Bilgi,paylaştıkça çoğalır...

Hoşgeldiniz.Sitemizden daha iyi yararlanabilmek için lütfen üye olunuz...Sitemiz yeni kurulmuş olup,paylaşımlarınızı beklemektedir...

Admin.

Bilgi,paylaştıkça çoğalır...

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Öğrenme/eğlenme/öğretme/tartışma/tanıtma amaçlı, çok gereksiz, bir o kadar da gerekli...

En son konular

» Genel Olarak
Galileo Galilei EmptyPerş. Mart 25, 2010 4:54 pm tarafından Admin

» İnkılap Tarihi ve ******çülük Performans Ödevi - TBMM'ye Karşı Çıkan İsyanlar
Galileo Galilei EmptyPaz Ocak 10, 2010 3:18 pm tarafından la_tua_vita

» Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Performans Ödevi - Dinimizin Kültürümüze Etkileri
Galileo Galilei EmptyPaz Ocak 10, 2010 3:13 pm tarafından la_tua_vita

» Sagopa Kajmer - Cümle Mühendisi
Galileo Galilei EmptyCuma Ocak 01, 2010 1:45 am tarafından çek_bi_sigara

» Sagopa Kajmer - Bir var Bir Yok
Galileo Galilei EmptyCuma Ocak 01, 2010 1:44 am tarafından çek_bi_sigara

» Sagopa Kajmer - Bir Kulaç Daha ATsam Karadayım
Galileo Galilei EmptyCuma Ocak 01, 2010 1:44 am tarafından çek_bi_sigara

» Sagopa Kajmer - Bilinmezlik (Feat Kolera)
Galileo Galilei EmptyCuma Ocak 01, 2010 1:43 am tarafından çek_bi_sigara

» Sagopa Kajmer - Beslenme Çantam (Feat Kolera)
Galileo Galilei EmptyCuma Ocak 01, 2010 1:42 am tarafından çek_bi_sigara

» Sagopa Kajmer - Bebeğim Öldü
Galileo Galilei EmptyCuma Ocak 01, 2010 1:42 am tarafından çek_bi_sigara

Giriş yap

Şifremi unuttum


    Galileo Galilei

    avatar
    la_tua_vita
    Süper Üye
    Süper Üye


    Aktiflik :
    Galileo Galilei Left_bar_bleue23 / 10023 / 100Galileo Galilei Right_bar_bleue

    Mesaj Sayısı : 84
    Points : 282
    Kayıt tarihi : 24/11/09

    Galileo Galilei Empty Galileo Galilei

    Mesaj tarafından la_tua_vita Çarş. Kas. 25, 2009 9:20 pm

    Adı 17. yüzyıl bilimsel devrimi ile birlikte anılan en önemli bilim adamlarından birisi olan Galileo (1564-1642), fizik, matematik ve astronomi gibi konularda çığır açan çalışmalar yapmış ve ilgisi daha çok hareket üzerinde yoğunlaşmıştı.

    Bu alandaki çalışmalarının sonucunda klasik mekaniğin temellerini kurmuş, Güneş merkezli astronomi sisteminin fiziğini geliştirmiştir. Aristoteles'e göre, her hareket onu hareket ettiren bir kuvvet sonucu meydana gelirdi; cisim bu kuvvet kendisini hareket ettirdiği sürece hareket ederdi.

    Galilei, günlük gözlemlere uyan bu Aristotelesçi yaklaşımı eylemsizlik prensibi ile yıkmıştır. Eylemsizlik prensibine göre, kendi haline bırakılan cisim, herhangi bir kuvvet etkisinde kalmadığı sürece, durumunu korur, yani hareket halinde ise hareketine, sükunet halinde ise sükunetine devam eder.

    Galilei'nin üstü kapalı olarak ifade ettiği, Newton'un ise formüle ettiği bu prensip ile yeni bir hareket kavramı ileri sürülmüş oldu. Buna göre, hareket cisimde bir değişiklik yapmaz; hareket bir durumdur, bir noktadan başka bir noktaya geometrik bir geçiştir; durma da harekete karşıt başka bir durumdur. Durma için kuvvet uygulanması gerekmiyorsa, hareket için de kuvvet uygulanması gerekmez; hareketin hızının değişmesi için ise kuvvet gerekir. Eylemsizlik, içinde bulunduğumuz Dünya'da gözlemlenemez; ancak ideal koşullar altında böyle bir durum meydana getirilebilir. Zaten Galilei'nin deneyleri de düşünce deneyleri idi.

    Galilei için gerçek dünya, matematik bağıntıların dünyası, Platon'un deyimi ile idealar dünyası idi. İçinde yaşadığımız dünyayı anlamak için, idealar dünyasından bakmak gerekliydi.

    Mükemmel yuvarlaklıktaki toplar, sürtünmesiz düzlemler üzerindeki hareketlerini, yalnızca idealar dünyasında sonsuza dek sürdürürlerdi. Doğa, geometrik harflerle (eğrilerle, dairelerle, üçgenlerle) yazılmış bir kitap gibiydi; doğayı anlamak için bu dili bilmek gerekiyordu.

    Hareket, cisimde bir değişiklik meydana getirmediğine göre, cisim aynı anda birden fazla harekete sahip olabilir. Bu hareketler birbirini engellemez ve birleşerek tek bir yörünge izler. Buradan, fırlatılan bir merminin, düzgün doğrusal hareket ile serbest düşme hareketinin bileşkesi olan parabol biçiminde bir yörünge izlediğini göstermiştir.

    Galileo'nun hareket konusunda çözüm getirdiği bir diğer konu da serbest düşme hareketi ile ilgilidir. Düşen bütün cisimlerin aynı ivmeye sahip olduğunu göstererek, serbest düşmenin sabit ivmeli bir hareket olduğunu saptamış ve serbest düşmede alınan yolun zamanın karesiyle orantılı olduğunu (S=1/2 gt2) göstermiştir.

    Sonuç olarak, Galilei'nin mekanik konusunu matematikselleştir-meyi başardığı söylenebilir. Düzgün ve sabit ivmeli hareketleri tanımlamış ve matematiksel formüllerini vermiştir. Modern hareket kavramını Galilei'ye borçluyuz.

    Galilei teleskopu astronomik amaçla kullanan ilk bilim adamıdır. 1609 yılında yaptığı bir teleskopla önemli gözlemler yapmış ve bu gözlemleri Yıldız Habercisi (Siderius Nuntius) adlı kitabında vermiştir.

    Onun astronomide yaptığı gözlemler, Güneş merkezli sistemi desteklediği, Aristoteles fiziğinin geçerli olmadığını kanıtladığı için oldukça önemlidir. En önemli gözlemleri Ay ve Güneş gözlemleridir. Ay'da kraterlerin, dağların ve vadilerin olduğunu görmüş ve bunun Ay ile Yer'in aynı maddelerden yapıldığının kanıtı olduğunu söylemiştir.

    Güneş'i gözlemlemiş ve Güneş üzerinde bulunan gölgelerin Güneş'in üzerinde yer alan lekeler olduğunu kanıtlamıştır. O zamanlarda, Güneş üzerinde görünen lekelere ilişkin iki açıklama bulunmaktaydı. Bunlardan birincisine göre, bu leke, Merkür'ün Güneş'in önünden geçerken oluşan gölgesiydi. Ancak Galilei bunun olanaksız olduğunu söyler.

    Çünkü Merkür'ün Güneş'in önünden geçişi yaklaşık yedi saat sürmektedir, ancak bu lekeler yedi saatten çok daha fazla Güneş'in üzerinde yer almaktaydılar. İkinci açıklamaya göre, bu lekeler, Güneş ve Yer arasında bulunan küçük gökcisimlerine aittir. Oysa, bu lekelerin Güneş üzerinde hep aynı yerde bulunduklarını tespit etmiştir. Eğer bu lekeler, küçük cisimlerin gölgeleri olsalardı, gözlem yerine bağlı olarak, Güneş üzerinde farklı konumlarda olmalıydılar.

    Galilei, Orion kümesini gözlemlemiş ve daha önce bulut olduğu varsayılan bu kümenin gerçekte yıldızlardan oluştuğunu bulmuştur. Yine Samanyolu'nun yıldızlardan oluştuğunu tespit etmiştir. Jüpiter'i gözlemlemiş ve Jüpiter'in çevresinde dolanan dört yıldız belirlemiştir.

    Bunların Jüpiter'in etrafında dönen uydular olduklarını bulmuş ve Jüpiter'le birlikte uydularını, "adeta minyatür bir Güneş sistemi" olarak tasvir etmiştir. Satürn'ün halkasını gözlemlemiş ancak teleskopu güçlü olmadığı için gezegenin halkasını iki yapışık parça olarak görmüş ve bunları uydu zannetmiştir.

    Gezegenin periyodik özelliğinden dolayı halka bir müddet sonra kaybolmuş ve bu parçaları göremeyen Galilei bu olaya çok şaşırmıştır. Onun bu şaşkınlığı sonrasında yazdığı cümleler ilginçtir: "Galiba Satürn onları yedi." Galilei ayrıca Venüs'ü gözlemlemiş ve Venüs'ün safhaları olduğunu tespit etmiştir. Bu gözlem, Copernicus'un ne kadar haklı olduğunun bir göstergesiydi.

    Batlamyus sisteminde Venüs, sürekli belli bir uzaklıkta olmalıydı ve sadece hilâl şeklinde görülmeliydi. Oysa gözlemler, Venüs'ün bazen çok yakın bazen de çok uzakta olduğunu göstermekteydi. Ayrıca Venüs, sadece hilâl olarak değil, değişik hallerde de görünmekteydi. Bu ise ancak Copernicus sistemi ile açıklanabilirdi. Bu da Güneş merkezli sistemi doğruluyordu

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 4:20 pm